5 Ocak 2011 Çarşamba

hey gidi günler hey

hey gidi günler hey.yaşanan ama hiç yaşanmamışa dönen ne güzel günler.o anlar dakikalar şimdi canımızı cayır cayır yakıyor hatırladıkça.bilseydik böyle yakacağını yaşar mıydık hiç?geçer miydik bizi öğütecek değirmenin eşiğinden?sever miydik un olacağımızı bilseydik?şimdi elimde bin nakit,değeri ağlamakla çarpılan.
ağlayan bir kadın olur sana zamanla düşman farkında mısın?biter her nefesinde ahı yapışırda yakana düşersin farkında olmadan.duası kabul olanın bedduası öldürmez mi sandın?
içersin her nefesinde acıyı yudum yudum biçersin ömründen geri kalan yılları tırpan gücüyle saniyesiz kalırsında yanarsın.

saati belli mesajların saati belli aramaların.günü belli gelişlerin saniyesi hesaplanır gidişlerin..işte bunlar hiç yaşanmamış olsaydı keşke.
ayda yılda bir olsa muhakkak ara diyor ya Tarkan.ben beklememeyi öğrendim şarkılarla avutma bizi Tarkan...
seni attı kenara o keyfinde alemin seyrinde yıldızların.unuttu sen hala hatırla.bakalım elindeki telis torbanı neyle dolduracaksın yada nasıl dolacak bekleye bekleye.
hep aynı tekrarlayan sadece nakarattan varolan onla dinlediğin şarkılar.aynı nakarat hep aynı aynı.yarısı ölü aynı nakarat aynı aynı.
dolaşıyorsun yeryüzü sandığın ama aslında sana cehennem olan ve sadece hatıralarda kalan sokakları.bir alo demenle yanına gelen patenli kızların harika servislerini.zehir zehir içiyorsun hemde gözlerine bakarak sonraya hazırladıgın şimdiki mutlu yaşantını.işte bugüne hazırladı seni.
deli deli düşündürdü deli deli ağlattı acımadan keyf-i alemde,dünkü dostun.
kesen,delen,acıtan kan kusturan hayal kırıklığını sana hediye bıraktı,dünkü dostun.
güzelde yanındaydı bugün aranamazsın bekleme dardasın,muhtaçsın canım diyen bu ulvi söze..
kapılarında duvarlarında evinin her bir köşesinde gölgeleri kulağında unutulmaz fısıltılar,müziksiz bir yaşam,dirliksiz bir ruh bıraktı giderken.


ama giderken unuttuğu şeyi asla dönüp alabileceği ne bir yüz;ne de sevgiyle açılacak bir kapı bırakmadı...