21 Kasım 2010 Pazar

çılgınım demeyin,bir de bunu deneyin...

bir caminin avlusunda mendil açarak dilencilik yapmak epeyce sıradan...
pek çoğumuz denemiştir,yada arkadaşlarımız denemiştir,hadi olmadı arkadaşlarımızın arkadaşları deneyip size anlatmıştır..hadi ya hiç mi duymadınız siz de pek asil(!) zadeymişsiniz canım tabi asaletiniz sadece bunla sınırlıdır eminim :))
deneyin denettirin yalnız sırtınıza yiyeceğiniz cami eşrafı tarafından okkalı,ceviz ağacından yapılma Zonguldak üretimli bir asa yıllarca canınızı acıtabilir... :))

sinema ya gidip salon görevlisi beklemekten sıkıldıysanız,fenerli telefona da sahipseniz gözünüze kestirdiğiniz sinemaya gelenlere telefonun ışığıyla salon gösterebilirsiniz,yalnız dikkat edin önce salonu sorun...
"ama hanfendi ama hanfendi" sözlerine arada kulak verin,zira yanlış salona ve koltuklara adamları zorla oturtmuş olabilirsiniz..adamlar gayet şık ve güzel bir bayanı kırmamak adına sizi takip etmiş olabilirler ama farklı bir film izlemek istemeyebilirler,bu da ayıptır yani...testere ,dururken tavuklar firardayı neden izlesinler?

lüks bir lokanta da garsona birkaç kere "hey bakar mısınız?"diye seslendiyseniz daha fazla yormayın kendinizi,bakmayacaktır.ıslık çalmayı öğrenin.
mini etekli ıslık çalan bir bayana hiç bir garson hayır diyemez :))
size eşlik edeni umursamayın,bunlar hayatta yaşanabilecek doğal(!) şeyler olarak görmeyen kişinin yanınızda sizin çantanızı taşımaktan başka işe yaramadığını da keşfetmiş olursunuz..

büyük bir markette reyonların arasında ne alayım acaba diye düşünmeyin.ilk yakışıklıya ama adam akıllı yakışıklıya rastlayınca,onu takip edin.ne alıyorsa aynısını alın,baktınız bütçeyi aşacak gibi görünüyor,sakın ha gözünün önünde geri bırakmayın..çaktırmadan promosyon sepetlerinin yanından geçerken
bırakıverin.tıraş bıçağı alıyorsa işte onu almayın...daha ne almamanız gerektiğini burada yazamayacağım..çılgın olun dediysek,bulduğunu da sepete doldur demedik....

vaktiniz bolsa güneş gözlüğüzü (kışın özellikle)takın.kapalı mekanda oturun,gazete elinizde okuyun...arada bir çevrenize bakın...özellikle birine odaklanın,mümkünse yer değişirse tam karşısına geçecek şekli alın...sonra da gazeteye tekrar devam edin.arada bakış ve gazete..
kalktığında siz ondan önce kasaya yönelip kendi hesabınızı ona yükleyin..
dışarı çıkın ve yavaşça takibe başlayın...
eğer istenirse koşarken ayakların popoya değdiğinin kanıtı önünüzdedir.   :))

2 yorum:

  1. maceraların devamını bekliyoruz... bu işin sonu kamera şakası programı yapmaya gider yalnız söyliyim :)

    YanıtlaSil
  2. Çok hoş gerçekten. Sevdim, beğendim :)

    YanıtlaSil