15 Aralık 2010 Çarşamba

sen adamı güldürürsün;gülmekten öldürürsün

ilahi Gülseher sen adamı güldürürsün gülmekten öldürürsün.azrail misin nesin sen?

bir kadın hem güzel,hem bakımlı,hem son derece düzgün bir diksiyona sahip olabilir mi?ama hem zeki hemde küçük dilini yutturacak kadar saf olabilir mi?
anlatalım size Gülseher'i siz karar verin...

zaman zaman yaptığı espiri diyemeyeceğim davranışlarıyla ortama gökkuşağı rengi katan bir hanımefendi.
onunla aynı ortamda çalışmak sizi doğu görevinden muaf kılıyor.

birgün okula gidiyorduk.Gülseher arabayı havalandırmak istedi,lakin pencere yerine kapıyı açtı.yanlış bişeyler olduğunu hemen farketti ama yanlışın ne olduğunu anlayamadı.kapı açık eli kapının kolunda bizlere bakmaya başladı "ne yaptım?"der gibiydi gözleri.
"hocam pencere yerine,kapıyı açtınız" dediğimizde durumu nihayet farkedebildi.

tenefüse çıktığımızda öğretmenler odasında yüksek sesle fotokopi makinasıyla kavga ederken bulduk onu.neymiş efendim fotokopi makinası daha çok yeni olduğu halde neden kağıtları boş veriyormuş?
fotokopisini çekeceğin kağıt elinde olursa tabiki makina çekmez.Daha o teknolojiye ulaşmadık Gülseher..

"okulda öğretmenler arası ortamın iyi olması çok önemlidir ve burada çok güzel bir kaynaşma olduğunu görüyorum" dedi gelen müfettiş."bize müsade kalkalım var mı istediğiniz bişey?"deyince bizim Gülseher hoca
"hocam benim yaşım 37 fakat arkadaşlar bana tam 38 gösteriyorsun diyorlar, ben bu durumdan çok rahatsızım yüksek makamlarınızdan bunlar hakkında soruşturma açmanızı talep ediyorum" demez mi?

okuldan dönerken beyin yorgunluğundan olsa gerek,yaklaşılan kasislerde her seferinde "kavis var dikkat et" diye şöfere seslenen nadide bir kişilik.

matematikçileri bile şaşırtan bir hesap tekniği vardır."6 sene Amasya'da 5 sene Çorum'da toplam 10 senelik hizmetim var"diye tecrübesinden her daim söz eder.

saçlarını koyu bir renge boya dedik.mavi gözlerin hem ortaya çıkar hemde daha genç görünürsün diye de ekledik.sağolsun sözümüzü tuttu.ertesi gün saçlarını kahverengiye boyamış halde gördük.gün boyu aynanın karşısından alamadık kendisini "ayyy çok güzel oldu bu"derken aynada göremediği yerlerin hala sarı olduğundan haberi yoktu..

"senin paran bu arabaya çok uğurlu geliyor.5-10 lira sıkıştırda kazaya belaya karşı korusun" dedi arkadaşlar."bozuk param yok "dedi 50 lira çıkarıp arabanın tavanında bir yere sıkıştırdı.o arabadan inince,"yaşasın bugünde çay paramız çıktı" diye bir kahkaha tufanı koptu..
çaya onuda davet etmeyi unutmadık..

bazen öyle derinlere dalarki kan kusacak kadar.düşünürken mürekkepli kalemi ağzından çıkarki,iç çektiğin esnada mürekkep ağzına doluyor,"kustuğun kan değil kırmızı kalemin mürekkebi" diye onu teselli ettik.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder